Hülya Koçyiğit’in ‘Film Üzere Hayatlar’ programına Nilgün Kasapbaşoğlu konuk oldu. Kasapbaşoğlu, ömrüyle ilgili şaşırtan açıklamalarda bulundu.
Usta sanatçı Hülya Koçyiğit’in TRT’de yayınlanan ‘Film Üzere Hayatlar’ programına Nilgün Kasapbaşoğlu, konuk oldu. Biroldukça projede yer alan ünlü oyuncu, iki yıldır pandemi sebebiyle meskende olduğunu söylemiş oldu.
nilgün kasapbaşoğlu
Kasapbaşoğlu, “Sanatçının emeklisi olmaz. Konutta oturmaya alışık değiliz. Pandemide iki sene boyunca konutta olunca ruh sıhhatim bozuldu. Bir işe yaramaz üzere hissediyorsun” dedi.
“HERKESİN ELİNDE BİR TELEFON”
Teknolojiyi hakikat kullanmak gerektiğine inandığını belirten sanatçı, toplumsal medyayla ilgili kanılarını şöyleki anlattı:
“Ben sanal dünyayı o kadar sevmiyorum, bir sürü alakaların bittiğini görüyorsun. Alışılmış kullanıyoruz, yararlanıyoruz, bir şey soracağımız vakit açıyoruz ona soruyoruz. Bize yol gösteriyor lakin o kadar. Fotoğrafımızı paylaşıyoruz işte o kadar. Bir yerde otururken görüyorum her insanın elinde bir telefon. Sohbet etmek bitti, komşuluk bitti. Bir sürü hoş şey de gitti bu toplumsal medyayla birlikte. Her çocuğun elinde bir oyun. İsim kent oynayan çocuklarız biz, kapı önlerinde oynayan çocuklarız biz. Artık epey elektronik bir şeye yanlışsız gidiyor. Ben pek sevmiyorum. nimetleri var fakat ben sevmiyorum. ‘Doğru kullanmak gerektiğine inananlardanım’ diyeyim.”
Usta sanatçı Hülya Koçyiğit’in TRT’de yayınlanan ‘Film Üzere Hayatlar’ programına Nilgün Kasapbaşoğlu, konuk oldu. Biroldukça projede yer alan ünlü oyuncu, iki yıldır pandemi sebebiyle meskende olduğunu söylemiş oldu.
nilgün kasapbaşoğlu
Kasapbaşoğlu, “Sanatçının emeklisi olmaz. Konutta oturmaya alışık değiliz. Pandemide iki sene boyunca konutta olunca ruh sıhhatim bozuldu. Bir işe yaramaz üzere hissediyorsun” dedi.
“HERKESİN ELİNDE BİR TELEFON”
Teknolojiyi hakikat kullanmak gerektiğine inandığını belirten sanatçı, toplumsal medyayla ilgili kanılarını şöyleki anlattı:
“Ben sanal dünyayı o kadar sevmiyorum, bir sürü alakaların bittiğini görüyorsun. Alışılmış kullanıyoruz, yararlanıyoruz, bir şey soracağımız vakit açıyoruz ona soruyoruz. Bize yol gösteriyor lakin o kadar. Fotoğrafımızı paylaşıyoruz işte o kadar. Bir yerde otururken görüyorum her insanın elinde bir telefon. Sohbet etmek bitti, komşuluk bitti. Bir sürü hoş şey de gitti bu toplumsal medyayla birlikte. Her çocuğun elinde bir oyun. İsim kent oynayan çocuklarız biz, kapı önlerinde oynayan çocuklarız biz. Artık epey elektronik bir şeye yanlışsız gidiyor. Ben pek sevmiyorum. nimetleri var fakat ben sevmiyorum. ‘Doğru kullanmak gerektiğine inananlardanım’ diyeyim.”