Tevdi olunmuş ne demek ?

Koray

New member
[color=]Tevdi Olunmuş Ne Demek? İşte Bu Soru, Dilin Labirentinde Kaybolanlar İçin Bir Macera![/color]

Herkese merhaba forumun değerli üyeleri! Bugün, Türkçemizin en gizemli ve az bulunan kelimelerinden birine ışık tutmaya karar verdim: “Tevdi olunmuş!” Şu anda kafanızda büyük bir soru işareti belirdi değil mi? Hani “bu ne ya, kim bilir nereden çıkardın bunu” diye düşünebilirsiniz. İşte ben de tam olarak bunu düşündüm ve dedim ki: “Bu kelimeyi bir güzel açalım, herkes ne demek olduğunu öğrensin!”

Öyleyse bu kavramı derinlemesine incelemeye başlayalım. Eğer Türkçede "tevdi olunmuş" dediğimizde, bir yerlerde ciddiyetle parmak kaldıran biri, “Bu kelimeyi ben anlamıştım!” diyecektir. Ama endişelenmeyin, bu yazıyı bitirdiğinizde hepiniz bu kelimeyi çok sevecek ve belki de hayatınızda hiç bilmediğiniz bir şekilde kullanmaya başlayacaksınız. (Yani, biraz mizahi yaklaşalım ama ciddiyet de önemli, öyle değil mi?)

[color=]Tevdi Olunmuş: Nedir, Ne Değildir?[/color]

Evet, hepimizin aklında aynı soru var: “Tevdi olunmuş ne demek?” Gelin, biraz ciddiyetle, ama kesinlikle eğlenceli bir biçimde bakalım.

Tevdi kelimesi, aslında Arapçadan gelmiş bir sözcük ve “teslim etmek” ya da “emanet etmek” anlamına gelir. Yani bir şeyin size verilmesi ve onun sorumluluğunun sizde olması demektir. "Tevdi olunmuş" da, bir şeyin size teslim edilmiş olduğunu ifade eder. Ama işte burada kelimenin farklı, ilginç bir yanı devreye giriyor: “Tevdi olunmuş” ifadesi, daha çok bir işin ya da görevin birisine “resmi” bir şekilde verilmesini anlatmak için kullanılır. Yani bu, "Bu iş sana ait, bunu sen yapacaksın, bak dikkatli ol!" anlamına gelir. O kadar ciddi bir durum ki, işin sonunda belki de başınıza gelen her şeyin sorumluluğu size ait olacak!

Tabii, bu kadar ciddi bir durumdan sonra, biraz eğlenmek de hakkımız! Şimdi size soruyorum: Eğer biri size "Bu iş tevdi olunmuş" dese, acaba ne hissedersiniz? “Benimle mi dalga geçiyorsunuz?” mı dersiniz, yoksa “Oh, nihayet önemli biri oldum!” mu? Haydi, biraz eğlenceli cevaplar almak istiyorum!

[color=]Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Sorumlulukla Dans Ediyoruz![/color]

Erkekler için, "tevdi olunmuş" gibi bir kavram genellikle bir işin başına geçmek ya da bir projeyi devralmak anlamına gelir. Hani böyle “Bunu ben alırım, hallederim!” diyerek stratejik bir adım atarlar. Çünkü "tevdi olunmuş" bir iş, erkeğin stratejik zekasına hitap eder. Bu tür durumlarda, erkekler bir sorumluluğu devraldığında ne yapacaklarını çok iyi bilirler. Her şey hesaplanmış, planlanmış, “Ben buna çözüm bulurum” diyerek yola çıkarlar.

Ama şöyle de bir durum var: Bazen işler öyle bir hal alır ki, erkeğin tüm stratejik düşünceleri bir anda suya düşer. Hani o başta "Hallederim" dediği iş, birden "Bu iş benim elimde mi? Hangi işten bahsediyorsunuz?" seviyesine gelir. Bu noktada, belki de bir "tevdi olunmuş" işin ciddiyetinin farkına varılmaya başlanır. Yani, aslında “tevdi olunmuş” derken biraz da "Yardım, lütfen!" demek gerekiyor olabilir. Strateji kısmı, çoğu zaman hızla plan değişikliği yapmayı gerektirebilir!

Şimdi, erkekler; gerçekten her tevdi olunmuş işi “stratejik bir kazanım” olarak mı görüyorsunuz? Yoksa biraz da, “Bunu kimse bana verdi, ben zaten yapmazdım!” diyeceğiniz türden mi işler oluyor? Tartışalım bakalım!

[color=]Kadınların Empatik Bakışı: Her İşin Arkasında Bir Hikaye Var![/color]

Kadınlar ise “tevdi olunmuş” işlerle daha farklı bir açıdan yaklaşırlar. Bir iş ya da sorumluluk devredildiğinde, bunun yalnızca bir görev değil, aynı zamanda bir duygu ve ilişki meselesi olduğunu düşünürler. “Bu iş bana verildi, demek ki güveniyorlar, demek ki bana değer veriyorlar” şeklinde bir anlayış gelişir. Kadınlar, sorumlulukla birlikte, arkasındaki insana da odaklanır. O işi neden aldıkları, kimin tevdi ettiği, ve belki de o işi yerine getirebilmek için ne tür fedakarlıklar yapmaları gerektiği üzerinde düşünürler.

Hikayeyi şöyle hayal edelim: Kadın bir iş yerinde bir görevi tevdi alıyor. Hemen etrafındaki kişilere sorar: “Acaba bu işi kim neden verdi?” diye. Bir anlam arayışı başlar. “Bu işin duygusal boyutu ne, nasıl bir etkileşim olabilir?” gibi sorularla karşılaşır. Yani, kadınlar için “tevdi olunmuş” işler sadece birer görev değil, aynı zamanda insanların güvenini kazandıkları birer fırsat olarak da algılanır. İşin çözümü kadar, ilişkilerin nasıl güçlendiği de önemlidir.

Peki, kadınlar; sizce “tevdi olunmuş” işlerle ilgili gerçekten stratejik bir çözüm geliştirmek mi, yoksa o işin duygusal tarafına mı odaklanmak gerekir? Sorumlulukları yerine getirmek adına başka bir bakış açısına sahip misiniz? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!

[color=]Tevdi Olunmuş ve Sosyal Hayat: Herkesin Kendine Göre Bir Yorumu Var![/color]

İşin en eğlenceli kısmı burada başlıyor: Eğer bir arkadaşınız size, “Bu iş tevdi olunmuş” derse, acaba ne düşünürsünüz? Hemen bir strateji planı yapmaya mı başlarsınız? Yoksa işin duygusal ve sosyal boyutlarına mı yoğunlaşırsınız? Belki de “Aman boşver, ben zaten bunları seviyorum” diyerek, her şeyin rahatça hallolacağına karar verirseniz.

Tevdi olunmuş işler, aslında hayatımızda büyük bir anlam taşır. Bu kelime, kişisel sorumluluğumuzu ne şekilde üstlendiğimizi, ilişkilerimizi nasıl yönettiğimizi ve görevler karşısında nasıl hareket ettiğimizi etkiler. Herkesin bu kelimeye farklı bir anlam yüklemesi ise, toplumun çeşitliliği ve bireysel yaklaşımlarının ne kadar zengin olduğunu gösteriyor.

Peki, sizce "tevdi olunmuş" işler toplumdaki yerini nasıl alıyor? Bu işlerin sorumluluğu sadece bir “bize verilen görev” midir, yoksa bizde derin bir anlam taşıyan bir ilişki mi var? Haydi, biraz eğlenerek tartışalım!
 
Üst