Senaryosunu ve direktörlüğünü Atalay Taşdiken’in üstlendiği TRT ortak üretimi “Hara” sineması bugün beyaz perdede izleyenlerin beğenisine sunulacak. Masumiyet, inanç ve sevginin tüm güçlü pürüzleri aşabileceğini gösteren üretim, sürükleyici öyküsü ve kuvvetli oyuncu grubuyla 7’den 70’e herkesten büyük beğeni topladı.
Başrollerinde Serkan Ercan, Irmak Erdoğan, Dolunay Soysert ve Isabella Haddock üzere yıldız isimlerin yer aldığı TRT ortak imali sineması “Hara” bugün sinema severlerle buluşuyor.
Yönetmenliği ve senaryosunu Atalay Taşdiken‘in üstlendiği yapım sevdiği atın satılması ve ebeveynlerinin ayrılığıyla uğraş eden Beste isimli küçük bir kızın hikayesini gözler önüne seriyor.
Hara sinema afişi
Filmin genç kahramanı “Beste” ile atı içindeki derin bağı izleyiciye başarılı bir biçimde yansıtmayı başaran Türk asıllı ABD’li genç oyuncu Isabella Haddock, büyük beğeni toplayan üretim için günde 5 saat Türkçe dersi aldı. Kamera önünden kamera gerisine büyük bir emeğin kararı olan Hara, daha fragmanıyla sinema tutkunlarından tam not almayı başardı.
Isabella Haddock
“HARA BİR UMUT SEVGİ FİLMİ”
59. Antalya Altın Portakal Sinema Festivali‘nde Ulusal Uzun Metraj Sinema Müsabakası’nda da yarışan ‘Hara’nın seyirci dostu bir sinema olduğuna vurgu yapan Atalay Taşdiken, sinema hakkında şu tabirleri kullanmıştı:
“Son devirde pek alışık olmadığımız bir umut, sevgi sineması. izleyiciden beklediğim yansıyı ziyadesiyle aldım ve memnun oldum. Sinema eleştirmenlerinin ise sineması fazlaca beğendiğini düşünmüyorum açıkçası zira şenlik kalıplarına sıkışmamış bir sinema. Her sinemanın bu usul karamsarlıkta olmasını şiddetle reddediyorum. Nasıl hayatta çeşitlilik var ise sinemada da çeşitlilik olmalı ve buna hayat hakkı tanınmalı diye düşünüyorum. bir epey insan yanıma gelip ‘Bir şenlikten birinci sefer umutla memnunlukla dönüyorum’ dedi. Bizim Yeşilçam’dan beri gelen sinema geleneğimiz aslında daima bu biçimdeydi ve o sinemalar hala daha seyrediliyor. Her sinemaya hürmetim var fakat dayatmaya, ‘Herkes birebir temayı yapmalı.’ dayatmasına itirazım var”
Atalay Taşdiken
“AİLE TOPLUMU BİR ORTADA TUTAN ÖĞELERDEN BİRİSİDİR”
Hikayenin temel motivasyonunun aile üzerine şurası olduğunu lisana getiren Taşdiken, “Aile derken de yalnızca kan bağıyla olan aile değil. Toplumları ayakta tutan, gelenekleri yaşatan temel yapılardan birisidir aile. Günümüzde epey büyük bir atak ve taarruz altında aile. Hatta, ‘Aile aslında insanın derdidir, en büyük sorunudur.’ noktasına kadar geldi. Aile bizi, toplumu bir ortada tutan öğelerden birisidir. Ortak bedeller üzerinde hareket etmeyi ve bir bütün olabilmeyi izleyiciye hatırlatmak istedim. Aileler için çocuklarıyla seve seve izleyebilecekleri bir sinema yapmaya çalıştık umarım karşılığını bulur” diyerek kelamlarını noktaladı.
Atalay Taşdiken Hara sinemasını değerlendirdi
HARA SİNEMASININ KONUSU NEDİR?
Beste, babasının veteriner olmasının tesiriyle atlarla iç içe bir ömür sürdürmektedir. Lakin çiftliğin yeni işvereni, çiftliği kapatmaya karar verir ve atlar teker teker satılmaya başlar. Beste için sarsıcı olan bu süreçte, anne ve babası da ayrılma sonucu alınca genç kız hem sevdiği at Turagay’ın satılması hem ailesinin ayrılma sonucu ile çıkmaza girer. 13 yaşındaki Beste, bu güç günleri sadece sevgi ve inançla aşabilecektir.
Dolunay Soysert ve Irmak Erdoğan
Başrollerinde Serkan Ercan, Irmak Erdoğan, Dolunay Soysert ve Isabella Haddock üzere yıldız isimlerin yer aldığı TRT ortak imali sineması “Hara” bugün sinema severlerle buluşuyor.
Yönetmenliği ve senaryosunu Atalay Taşdiken‘in üstlendiği yapım sevdiği atın satılması ve ebeveynlerinin ayrılığıyla uğraş eden Beste isimli küçük bir kızın hikayesini gözler önüne seriyor.
Hara sinema afişi
Filmin genç kahramanı “Beste” ile atı içindeki derin bağı izleyiciye başarılı bir biçimde yansıtmayı başaran Türk asıllı ABD’li genç oyuncu Isabella Haddock, büyük beğeni toplayan üretim için günde 5 saat Türkçe dersi aldı. Kamera önünden kamera gerisine büyük bir emeğin kararı olan Hara, daha fragmanıyla sinema tutkunlarından tam not almayı başardı.
Isabella Haddock
“HARA BİR UMUT SEVGİ FİLMİ”
59. Antalya Altın Portakal Sinema Festivali‘nde Ulusal Uzun Metraj Sinema Müsabakası’nda da yarışan ‘Hara’nın seyirci dostu bir sinema olduğuna vurgu yapan Atalay Taşdiken, sinema hakkında şu tabirleri kullanmıştı:
“Son devirde pek alışık olmadığımız bir umut, sevgi sineması. izleyiciden beklediğim yansıyı ziyadesiyle aldım ve memnun oldum. Sinema eleştirmenlerinin ise sineması fazlaca beğendiğini düşünmüyorum açıkçası zira şenlik kalıplarına sıkışmamış bir sinema. Her sinemanın bu usul karamsarlıkta olmasını şiddetle reddediyorum. Nasıl hayatta çeşitlilik var ise sinemada da çeşitlilik olmalı ve buna hayat hakkı tanınmalı diye düşünüyorum. bir epey insan yanıma gelip ‘Bir şenlikten birinci sefer umutla memnunlukla dönüyorum’ dedi. Bizim Yeşilçam’dan beri gelen sinema geleneğimiz aslında daima bu biçimdeydi ve o sinemalar hala daha seyrediliyor. Her sinemaya hürmetim var fakat dayatmaya, ‘Herkes birebir temayı yapmalı.’ dayatmasına itirazım var”
Atalay Taşdiken
“AİLE TOPLUMU BİR ORTADA TUTAN ÖĞELERDEN BİRİSİDİR”
Hikayenin temel motivasyonunun aile üzerine şurası olduğunu lisana getiren Taşdiken, “Aile derken de yalnızca kan bağıyla olan aile değil. Toplumları ayakta tutan, gelenekleri yaşatan temel yapılardan birisidir aile. Günümüzde epey büyük bir atak ve taarruz altında aile. Hatta, ‘Aile aslında insanın derdidir, en büyük sorunudur.’ noktasına kadar geldi. Aile bizi, toplumu bir ortada tutan öğelerden birisidir. Ortak bedeller üzerinde hareket etmeyi ve bir bütün olabilmeyi izleyiciye hatırlatmak istedim. Aileler için çocuklarıyla seve seve izleyebilecekleri bir sinema yapmaya çalıştık umarım karşılığını bulur” diyerek kelamlarını noktaladı.
Atalay Taşdiken Hara sinemasını değerlendirdi
HARA SİNEMASININ KONUSU NEDİR?
Beste, babasının veteriner olmasının tesiriyle atlarla iç içe bir ömür sürdürmektedir. Lakin çiftliğin yeni işvereni, çiftliği kapatmaya karar verir ve atlar teker teker satılmaya başlar. Beste için sarsıcı olan bu süreçte, anne ve babası da ayrılma sonucu alınca genç kız hem sevdiği at Turagay’ın satılması hem ailesinin ayrılma sonucu ile çıkmaza girer. 13 yaşındaki Beste, bu güç günleri sadece sevgi ve inançla aşabilecektir.
Dolunay Soysert ve Irmak Erdoğan