Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili Erden Timur, Spor Toto Harika Lig’in 5. haftasında galip geldiğimiz Gaziantep FK uğraşının akabinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Galatasaray Spor Kulübü olarak Türk futbolunun gelişmesi ismine hakem konuşmamayı tercih ettiklerini tabir eden yöneticimiz, bu maçtaki hakem idaresini eleştirerek şu değerlendirmeleri yaptı:
“Gaziantep bir evvel sergilediği futbolla ligin değerli gruplarından bir tanesi olduğunu gösterdi. çok hoş bir oyun ortaya koyuyorlar. Onları da ayrıyeten tebrik ediyorum. Birinci yarıda fazlaca değerli bir uğraş vardı. 10 şahısla uğraş verdik. Her geçen gün daha uygun olacak. Set oyununu en güzel oynadığımız maçtı; ta ki 10 kişi kalana kadar. 10 kişi kaldıktan daha sonra da kusursuz bir çaba verdik. O yüzden oyuncularımızı ve hocalarımızı teker teker tebrik ediyorum. Kuvvetli bir gayretle bu maçı kazandık.”
“Ana mevzumuza gelecek olursak… Bugün neler yaptığımızı ve futbolu konuşmak isterdim. Döneme başlarken artık 6 büyük lig olacak dedik. Bütün uygun oyuncular 5 büyük lige gitmek istiyor. Uzun bir maraton. Tahminen 3, tahminen 5, 8 sene daha sonra 6. büyük lig olacağız dedik. Her şey inanarak başlıyor. Artık hayli uzak olarak görülebilir. 30 Ağustos’un 100. yılıydı. İnanarak neler yapıldığını bu toplum epey güzel biliyor. Galatasaray inanarak o kadar zorluğa karşın Avrupa şampiyonu oldu. Bir senede hem UEFA’yı hem Harika Kupa’yı almış örnek bir ekip. Öteki grupların da şampiyon olması, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilmesi için 6 büyük ligden birisi olmamız lazım. bu biçimde başladık.”
“BU İŞE ARTIK DUR DİYECEĞİZ”
“Bunun için hakem kusurlarını konuşmayalım; gerekli incelemeleri yaptırıp, konumları muhatabımızdaki yetkililere aktaralım dedik. Gel gör ki her maçta hakemleri de yenmek zorunda kalmak artık bizim için bayağılaştı. Bu maçta da hangi kadrolu olursa olsun, kimsenin sarı kart demeyeceği bir konum vardı. Yaklaşık 5-6 gün evvel TFF’nin salı günkü toplantısında denilen, ikinci sarı kartın tam bir sarı kart olması gerektiğiydi. Hakem epeyce yakında bulunmasına karşın bu karar verildi. Sayamayacağım biroldukca şey oldu. En az 8-9 tane bu biçimde bahis vardı. Bundan birkaç gün evvel rakip gruplardan bir adedinin fazlaca net bir hareket bulunmasına karşın penaltı olarak görülmeyen bir olay var. Onun 10’da biri bile etmeyen konumda kırmızı kart gösterilmesi… Sayacak fazlaca şey var. Her vakit yeterli niyetli ve hakikat davranmanın karşılığı, bu memlekette bu biçimde olmamalı. Ses çıkarmak, bağırıp çağırmak, TFF’ye baskın ziyarette bulunmak herkes için kolay. Olanları görüp yanlışsız davranmaya devam edince onun kararında olanları gördüğümüzde bu işe dur diyeceğiz artık. Bunları yapanların, Türk futboluna kötülük edenlerin, sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin neticelerina katlanması gerekiyor. Bunların yalnızca biz değil, Türk futbol ailesinin takipçisi olması gerekiyor. Yalnızca bize yapılırken değil, diğerlerine yapılırken de takipçisi olunacak!”
“HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ”
“Muhataplarımızla, TFF yetkilileriyle gerekli görüşmeleri yapıyoruz. Bugün de bir biçimde bunu yaptık. Dışarıda her vakit Galatasaray üslubuna ve bedellerine yakışır biçimde olacağız, bugün o dakikadan daha sonra 10 kişi kaldığımızdan daha sonra maçı farklı kazanabilirdik yahut farklı kaybedebilirdik. Hiç değerli değil. daha sonrasındaki durumlara bakılmasının bile değeri yok. Taammüden yapılıyorsa niçin sorgulanır. Niyetlerin de sorgulanmasını bekliyoruz. Bu kasıtlar yalnızca bize karşı değil, yeni seçilmiş TFF’nin idare üslubuna da yapılmak isteniyor. Bunun da altını çizmek istiyorum. Yürütülen bu gerçek sistem, muhatabımızla uyguladığımız konuşma sistemi aslında fazlaca hakikat. Yoksa Türk futbolunun gelişmesi için Türk futbol paydaşlarının hepsine takviye vermek gerekiyor. bu biçimde yapmaya çalışırken büsbütün kasıt olan davranışlar olduğu sürece biz bunu yapmayacağız. Bundan daha sonra bu biçimde şeyler olduğu sürece, çıkıp gereken şeyleri söyleyeceğiz. Yalnızca söylemekle de kalmayacağız. Kendi hakkımızı savunacağız. Ziyan vermesini kabul etmiyoruz. Devre içinde gereken tüm bahisleri ilettik. bir daha randevu alıp bu maçla ilgili teker teker hususları ileteceğiz.”
“Galatasaray her maçtan daha sonra hakemleri yenmek zorunda değildir. Yalnızca 10 kişi kalmak değil. Penaltılar var, ortada fauller ve hakemin gözü önünde olan neler neler var. Kast olmasa bunun olması mümkün değil. Kast edenlerin sorgulanması gerekiyor. Biz bundan bu biçimde sorgulayacağız. Bunun bu biçimde bilinmesini rica ediyoruz. Her vakit Galatasaray üslubuna yakışır biçimde bunları anlatacağız. Bu bir biçimde son bulacak. Buna eminim. Son bulana kadar çabamızı her platformda devam ettireceğimizin bilinmesini isterim.”
Galatasaray Spor Kulübü olarak Türk futbolunun gelişmesi ismine hakem konuşmamayı tercih ettiklerini tabir eden yöneticimiz, bu maçtaki hakem idaresini eleştirerek şu değerlendirmeleri yaptı:
“Gaziantep bir evvel sergilediği futbolla ligin değerli gruplarından bir tanesi olduğunu gösterdi. çok hoş bir oyun ortaya koyuyorlar. Onları da ayrıyeten tebrik ediyorum. Birinci yarıda fazlaca değerli bir uğraş vardı. 10 şahısla uğraş verdik. Her geçen gün daha uygun olacak. Set oyununu en güzel oynadığımız maçtı; ta ki 10 kişi kalana kadar. 10 kişi kaldıktan daha sonra da kusursuz bir çaba verdik. O yüzden oyuncularımızı ve hocalarımızı teker teker tebrik ediyorum. Kuvvetli bir gayretle bu maçı kazandık.”
“Ana mevzumuza gelecek olursak… Bugün neler yaptığımızı ve futbolu konuşmak isterdim. Döneme başlarken artık 6 büyük lig olacak dedik. Bütün uygun oyuncular 5 büyük lige gitmek istiyor. Uzun bir maraton. Tahminen 3, tahminen 5, 8 sene daha sonra 6. büyük lig olacağız dedik. Her şey inanarak başlıyor. Artık hayli uzak olarak görülebilir. 30 Ağustos’un 100. yılıydı. İnanarak neler yapıldığını bu toplum epey güzel biliyor. Galatasaray inanarak o kadar zorluğa karşın Avrupa şampiyonu oldu. Bir senede hem UEFA’yı hem Harika Kupa’yı almış örnek bir ekip. Öteki grupların da şampiyon olması, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilmesi için 6 büyük ligden birisi olmamız lazım. bu biçimde başladık.”
“BU İŞE ARTIK DUR DİYECEĞİZ”
“Bunun için hakem kusurlarını konuşmayalım; gerekli incelemeleri yaptırıp, konumları muhatabımızdaki yetkililere aktaralım dedik. Gel gör ki her maçta hakemleri de yenmek zorunda kalmak artık bizim için bayağılaştı. Bu maçta da hangi kadrolu olursa olsun, kimsenin sarı kart demeyeceği bir konum vardı. Yaklaşık 5-6 gün evvel TFF’nin salı günkü toplantısında denilen, ikinci sarı kartın tam bir sarı kart olması gerektiğiydi. Hakem epeyce yakında bulunmasına karşın bu karar verildi. Sayamayacağım biroldukca şey oldu. En az 8-9 tane bu biçimde bahis vardı. Bundan birkaç gün evvel rakip gruplardan bir adedinin fazlaca net bir hareket bulunmasına karşın penaltı olarak görülmeyen bir olay var. Onun 10’da biri bile etmeyen konumda kırmızı kart gösterilmesi… Sayacak fazlaca şey var. Her vakit yeterli niyetli ve hakikat davranmanın karşılığı, bu memlekette bu biçimde olmamalı. Ses çıkarmak, bağırıp çağırmak, TFF’ye baskın ziyarette bulunmak herkes için kolay. Olanları görüp yanlışsız davranmaya devam edince onun kararında olanları gördüğümüzde bu işe dur diyeceğiz artık. Bunları yapanların, Türk futboluna kötülük edenlerin, sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin neticelerina katlanması gerekiyor. Bunların yalnızca biz değil, Türk futbol ailesinin takipçisi olması gerekiyor. Yalnızca bize yapılırken değil, diğerlerine yapılırken de takipçisi olunacak!”
“HAKKIMIZI SAVUNACAĞIZ”
“Muhataplarımızla, TFF yetkilileriyle gerekli görüşmeleri yapıyoruz. Bugün de bir biçimde bunu yaptık. Dışarıda her vakit Galatasaray üslubuna ve bedellerine yakışır biçimde olacağız, bugün o dakikadan daha sonra 10 kişi kaldığımızdan daha sonra maçı farklı kazanabilirdik yahut farklı kaybedebilirdik. Hiç değerli değil. daha sonrasındaki durumlara bakılmasının bile değeri yok. Taammüden yapılıyorsa niçin sorgulanır. Niyetlerin de sorgulanmasını bekliyoruz. Bu kasıtlar yalnızca bize karşı değil, yeni seçilmiş TFF’nin idare üslubuna da yapılmak isteniyor. Bunun da altını çizmek istiyorum. Yürütülen bu gerçek sistem, muhatabımızla uyguladığımız konuşma sistemi aslında fazlaca hakikat. Yoksa Türk futbolunun gelişmesi için Türk futbol paydaşlarının hepsine takviye vermek gerekiyor. bu biçimde yapmaya çalışırken büsbütün kasıt olan davranışlar olduğu sürece biz bunu yapmayacağız. Bundan daha sonra bu biçimde şeyler olduğu sürece, çıkıp gereken şeyleri söyleyeceğiz. Yalnızca söylemekle de kalmayacağız. Kendi hakkımızı savunacağız. Ziyan vermesini kabul etmiyoruz. Devre içinde gereken tüm bahisleri ilettik. bir daha randevu alıp bu maçla ilgili teker teker hususları ileteceğiz.”
“Galatasaray her maçtan daha sonra hakemleri yenmek zorunda değildir. Yalnızca 10 kişi kalmak değil. Penaltılar var, ortada fauller ve hakemin gözü önünde olan neler neler var. Kast olmasa bunun olması mümkün değil. Kast edenlerin sorgulanması gerekiyor. Biz bundan bu biçimde sorgulayacağız. Bunun bu biçimde bilinmesini rica ediyoruz. Her vakit Galatasaray üslubuna yakışır biçimde bunları anlatacağız. Bu bir biçimde son bulacak. Buna eminim. Son bulana kadar çabamızı her platformda devam ettireceğimizin bilinmesini isterim.”