Edebiyat nedir deneme ?

Irem

New member
Edebiyat Nedir? Sizin İçin Bir Kadın mı, Erkek mi?

Edebiyat… Ah, edebiyat! Kimine göre duyguların en saf hali, kimine göre kelimelerin dansı, kimine göre de sadece okurken uyumayı garantileyen bir uykusuzluk ilacı. Ama gerçekten nedir edebiyat? Kadınlar ve erkekler için çok farklı bir şey mi? Yoksa her ikisinin de ortak bir noktada buluştuğu bir edebi aşkla mı birleşiyor? Gelin, bir göz atalım ve belki de aramızdaki tüm kadın ve erkek forumdaşları arasında yeni bir edebiyat anlayışı oluşturacak bu yazıyı birlikte keşfedelim!

Kadınların Edebiyatı: Kalp Duygularla, Zihin Yalnızca Anlatmakla Meşgul

Edebiyatı kadınlar nasıl algılar, bir düşünün. Mesela bir kadın edebiyatla ilgileniyorsa, bu onun kalp merkezli bir yolculuğa çıktığı anlamına gelir. Evet, bu ciddi bir iş! Kadınların edebiyat anlayışındaki anahtar kelime "bağ kurmak"tır. Bir kadın, bir roman okurken; kahramanının yalnızlığını, acısını, sevinçlerini, ağlamalarını ve gülmelerini hisseder. O, kitapta bir karakterle konuşuyormuş gibi hisseder, çünkü kitaptaki her olay, kadınlar için birer ilişkidir.

Kitapları okurken de yalnızca çözüm aramazlar. Hayır! Kitaplar, onların hayal dünyasında bir tür terapi seansıdır. Kadınların edebiyatı, insan ruhunun dokusuna dokunur. Yani, evet, bir kadının edebi tavrı biraz daha duyusal, biraz daha empatik olabilir. "Ah, şu cümleyi bir daha okursam belki yazar bir sonraki sayfada benim hissettiklerimi de anlatır!" diye düşünebilirler.

Ve bir kadının "Edebiyatı seviyorum" demesiyle kastettiği şey sadece okuyup bitirdiği kitaplar değil, aynı zamanda bir hikâyenin peşinden sürüklendiği duygusal yolculuklardır. Kadınlar için kitap, yalnızca bir metin değildir, bir deneyimdir; yaşamak, anlamak, duyguları yansıtmak ve aynı zamanda bir tür iletişim kurmaktır.

Erkeklerin Edebiyatı: Çözüm Odaklı, Ama Azıcık Kısa ve Öz

Edebiyat söz konusu olduğunda, erkekler için işler biraz daha farklıdır. Onlar çözüm odaklıdır. Kitapların sonunda ne olacağını bilmek isterler. "Hadi bakalım, bu kitabın sonunda bu adam ne yapacak, kadınla sonunda kavuşacak mı, yoksa bir uzaylı tarafından mı kaçırılacak?" Diğer yandan, erkeklerin edebiyat dünyasında en büyük korkuları, uzun paragraflarda kaybolmak ve gereksiz betimlemelerde sıkışıp kalmaktır. Eğer kitabın sayfasında bir adam bir şeyin rengini anlatıyorsa, bir erkek bu açıklamanın neden bu kadar uzun sürdüğünü sorgular.

Erkekler edebiyatla ilgilendiğinde, biraz daha stratejiktir. Yani, "Hikâyenin içinde bir çözüm var mı?" sorusu, "Bu karakter bir ilişkiye girecek mi?" sorusundan çok daha önemlidir. Yazar, sürekli olarak bir “problem” sunar ve erkekler bu problemi çözmek için kitaba yönelir. Kadınlar ne kadar bir duygunun içine girer ve uzun süre çıkamazsa, erkekler için olaylar kısa ve net olmalıdır. Bir erkek "Edebiyatı seviyorum" dediğinde, muhtemelen bir aksiyon romanını ya da içinde bolca çözüm bulunan bir bilim kurgu kitabını işaret etmektedir. Edebiyatı çözmeye çalışmak ve her şeyin mantıklı olmasını beklemek, erkeklerin edebiyat anlayışının merkezindedir.

Edebiyat: Ortak Bir Zemin, Yine de Herkesin Kendi Tarzı

Erkekler ve kadınlar arasında edebiyatı algılama biçimi farklı olsa da, her iki tarafın da ortak bir noktası vardır: Her ikisi de metnin içindeki "dünyayı" sahiplenmeye çalışır. Ancak erkekler bu dünyayı çözmek için, kadınlar ise hissetmek için okurlar. Bir erkek bir kitabı okuyup bitirdiğinde, sanki bir bulmacayı çözmüş gibi bir rahatlama yaşar. "Evet, hikâye tamamlandı, sonuç net." Kadınlar içinse bir kitabın bitmesi, tamamlanmış bir yolculuğun sonunda duyulan bir boşluk gibidir. "Bitti, ama neden bitti?" diye sorgularlar. İşte, bu yüzden kadınların kitap koleksiyonlarında genellikle çok sayıda okunmuş ama tamamlanmamış kitap bulunur. Çünkü her şeyin sonlanmasını sevmezler!

Birlikte okuduğunuz bir kitap üzerinden tartışırken, kadınlar hep şunu der: "Ama bence orada karakterin içsel bir yolculuğu vardı, onu anlamalısın!" Erkekler ise şunu: "Evet ama sonuçta adam öldü, yani bitti bu iş." Her iki yaklaşım da doğru olabilir, ama birinin kalbe hitap eden, diğerinin ise zihne hitap eden bir tarafı var.

Edebiyat Sohbeti: Hadi, Ne Düşünüyorsunuz?

Şimdi, forumdaşlar, bu kadar derinlemesine konuştuk, ama şimdi biraz daha eğlenceli bir şeyler yapalım. Edebiyat üzerine siz nasıl düşünüyorsunuz? Kadınlar ve erkekler arasındaki bu farklar hakkında ne düşünüyorsunuz? Mesela, bir kadın aksiyon romanı okur mu? Bir erkek duygusal bir dramayı sever mi? Yorumlarınızı bekliyorum, tartışmaya devam edelim!

Kim bilir, belki de bir gün, hepimiz aynı edebiyat dünyasında buluşuruz ve kitaplar artık yalnızca birer çözüm ya da duygusal bir yolculuk değil, hepimiz için birer ortak nokta olur. Ama şimdilik, görüşlerinizi paylaşmak için yazmaya başlasanız iyi olur!
 
Üst