Acción de León’daki ekolojistler Garzón’u savunuyor: “Makro çiftlikler yüzbinlerce aile çiftliğinin mahvolmasına yol açtı”

GuzzeL

Global Mod
Global Mod
Ekolojistler León Eyleminde Tüketim Bakanı Alberto Garzón’un makro çiftliklerle ilgili açıklamalarının yerini aldığı tartışmanın ardından savunmaya geçti.

Çevre hareketi için León, “son yıllarda kırsal alanları işgal eden” domuz makro çiftliklerinin “Cunta de Castilla y León tarafından teşvik edilen” çoğalmasıyla ilgisi olmayan bir eyalet değildir.


Bir açıklamada açıkladıkları gibi, bu makro çiftliklerde veya yoğun çiftliklerde hayvanların yetiştirilmesi ve besiye alınması “ciddi çevresel, sosyal ve sağlık etkilerini” beraberinde getiriyor.

Böylece etkilerini şöyle sıralarlar: «Çiftliklerde gübre olarak kullanılan, yüzey ve yeraltı sularını ve toprağı nitratlar, ağır metaller, mikroorganizmalar ve potansiyel olarak toksik bileşenlerle kirleten gübrenin (bulamaç) yetersiz yönetimi. hayvanlara sürekli aşılanır.

“Makro çiftlikler, geniş verimli toprak parçalarını işgal ediyor ve çok miktarda su tüketiyor. İnsanlar için en hassas durum, rüzgarın etkisiyle uzak nüfuslara ulaşabilen kötü kokulardır.

“İstihdam yaratma, politikacılar ve teşvikçiler tarafından bu projeleri satmak için kullanılan argümandır, ancak makro çiftlikler mekanize edilmiştir (tek bir işçi 5.000 domuza bakabilir) ve yalnızca bir veya iki iş sağlar. Gerçek şu ki, kültür ve doğa turizmi ile bağlantılı olanlar gibi sürdürülebilir faaliyetleri imkansız kılan kötü kokular ve çevresel bozulma nedeniyle kasabaların çölleşmesine neden oluyorlar.


“Aile çiftliklerinin harabesi”



Bu şekilde ekolojistler, makro çiftliklerin “sattıkları et fiyatlarının düşük olması, ekolojik maliyetleri taşeronlaştırarak elde etmeleri ve hayvanları yaşam koşullarına tabi tutmaları nedeniyle İspanya genelinde yüzbinlerce aile çiftliğinin harap olmasına yol açtığına” dikkat çekiyor. doğal olmayan ve son derece acımasız.”

Bu endüstriyel makro-çiftliklere alternatifin geleneksel kapsamlı hayvancılık olduğunu iddia ediyorlar çünkü “insan gıdası ile rekabet etmeden su ve toprak gibi kaynakları verimli bir şekilde kullanıyor; meralardan yararlanır ve ithal yemlere -çoğu durumda transgenik– veya fosil yakıtlara bağımlı değildir”.
 
Üst